Aşkın ne zaman geleceği bilinmediği gibi ne zaman gideceği belli olmaz. Aşkın bazen zamanı yoktur, acelesi vardır onun. Tahammülü kalmamış olabilir.İşte bu kısımda aşkın en zoru olan acı devreye girer.

Aşkın en büyük kuralı-kanunu acı çektirmektir.İşin içinde eğer aşk var ise acı da kaçınılmazdır. Aşk ne kadar fazla ise insan acıya da doymaz olur. Canınız yandıkça yanar. Kurtulamayacağınızı bilirsiniz. Kim kurtulmuşki bugüne kadar aşk acısından. Ama herkes kabul eder değil mi ? Aşk bu ardından ne gelirse gelsin. Uğrunda herşeyi göze alırız, herşeyi feda ederiz. Elinden geleni ardına koyma deriz.

Ama herşeye rağmen aşk güzeldir be. Her kesimin hayatına yerleşen 3 harften oluşan sözcük. İnsanın hem en güçlü, hem de en zayıf olduğu ilişkidir aşk. Çünkü çırılçıplak yaşanır; düşünsel, duygusal ve bedensel boyutuyla… Teklifsiz, beklentisiz, çıkarsız yaşanır.

İnsanın uğrunda öldüğü, öldürdüğü, yemeden içmeden kesildiği, yokluğunda kilo verdirdiği duygudur aşk.

Aşk konuştuklarınızı başınızı yastığınıza koyduğunuzda bir bir tekrarladığnızda size en heyecan veren şeydir. Ona söylediğiniz, beraber yaptığınız bazı şeylerde şüphe arar keşke şöyle deseydim, keşke şöyle yapsaydımlar tekrarlanıp durur. Bütün bunlar aklınızın ondan arta kalan hikayeleridir. Sizi alıp mutluluklar diyarına götürür.

Aşk insanoğlunun sahip olduğu en güzel armağandır. Her insan aşkla birlikte kendini dünyanın en mutlu, huzurlu insanı hisseder.

Bu yüzden tüm acılara, rağmen aşkı özlemle anıyor ve onun için yaşamaya can atıyoruz…